DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin artarak devam ettiğini belirterek bireysel silahlanmaya dikkati çekti. Bireysel silahlanmanın Türkiye’de çok fazla olduğunu söyleyen Beştaş, işlenen cinayetlerin yüzde 14’ünde ruhsatlı silah kullanıldığını ifade etti. Beştaş, “Bu katil Harun Gül de silahla bu cinayeti işledi. Bireysel silahlanmaya dair mevzuatta bir çalışma yapmamız lazım, bunu önlememiz lazım.” dedi.
İstanbul Arnavutköy’de Serpil Gül’ün eşi tarafından öldürüldüğünü belirten Beştaş, dün akşam da İstanbul ve Ankara’da üç kadının daha eşleri tarafından öldürüldüğünü kaydetti. Kadına yönelik şiddet konusunda bireysel silahlanmanın büyük etkisinin olması ile beraber, bu açıklamanın Beştaş’tan gelmesi akıllara terör örgütü PKK’nın finans kaynağını, uyuşturucu, insan, silah ve kaçakçılığından oluşturması ile DEM Parti’nin yakın olduğu kişi, grup ve anlayışları getirdi.
Umut Vakfı tahminlerine göre, Türkiye’de 34-35 milyon silahın, 30 milyonu ruhsatsız ve silaha talep her yıl yaklaşık yüzde 5 oranında artıyor. Dolayısıyla ruhsatsız silah ticareti ile beslenen kanallar ile şiddet olaylarındaki artışın doğrusal bir bağı bulunuyor.
Ayrıca DEM Parti’nin aşiretlerle olan ilişkileri de dikkat çeken başka bir başlık. Gerek kadın haklarında, gerekse ‘özgürlükler’ alanında yaptığı açıklamalarla ‘hak savunuculuğu’ iddiasını sürdüren DEM Partili isimler, mesele AKP’li yıllarda otoritesini artıran aşiretlere, bu anlayışın hakim olduğu bölgelerdeki hak gasplarına, aşiret hegomonyasının yarattığı ataerkil baskılara ve silahlanmaya gelince sessizliğini koruyor.
Silah ve silahlanmanın yarattığı sorunları gündem olunca, ilişkileri açısından ilk akla gelen siyasi grup olan DEM Parti’den “Bireysel silahlanmaya dair mevzuatta bir çalışma yapmamız lazım, bunu önlememiz lazım.” gibi bir açıklama gelmesi de düşündürüyor…
